AMAÇ: Fitoöstrojenler bitkisel kaynaklı doğal moleküller olup kemik yapımını artırıcı ve kemik yerine kullanılabilme özellikleri vardır. Bu çalışmada, fitoöstrojenlerin tavşan kırık modelinde kırık iyileşmesi üzerine etkileri deneysel olarak araştırıldı. GEREÇ-YÖNTEM: Yirmi iki adet Yeni Zelanda beyaz tavşanı sağ tibia kırığı oluşturulduktan sonra randomize olarak iki gruba ayrıldı. Birinci gruba Vitex agnus-castus L.’den (Verbenaceae) çalışma öncesinde hazırlanan bitki ekstresi intramuskuler olarak enjekte edildi. İkinci grup kontrol grubu olarak seçildi. Kırık iyileşmesi haftalık olarak kan alkalen fosfataz düzeyi, direkt radyografi ve 99m-Tc MDP kemik sintigrafisi ile değerlendirildi. Üçüncü haftanın sonunda çalışma sonlandırıldı. Çalışma sonunda histopatolojik inceleme yapıldı. BULGULAR:
Yedinci günde yapılan direkt radyografik incelemede kırık iyileşme bulguları grup 1’de kontrol grubuna göre daha yüksek olarak bulundu (p<0,01). Yedinci günde yapılan 99m-Tc MDP kemik sintigrafisinde grup 1’de tutulum oranları kontrol grubuna göre daha fazla idi (p<0,05). Grup 1’de 14. ve 7. gün 99m-Tc MDP tutulum miktarları arasındaki fark kontrol grubuna göre daha fazla bulundu (p=0,04). Yirmi beşinci günde yapılan histopatolojik incelemede gruplar arasında anlamlı farklılık yoktu. Diğer değişkenler arasında farklılık saptanmadı. SONUÇ: Flavonoid enjeksiyonlarının Yeni Zelanda beyaz tavşanlarında kırık iyileşmesinin erken döneminde faydalı olduğu gösterildi. Farklı doz uygulamaları ve veriliş yöntemlerinin farklı deneysel çalışmalarla araştırılmasını önermekteyiz.
BACKGROUND: Phytoestrogens are plant-derived natural molecules having some bone forming and bone substituting effects. In the present study, the role of phytoestrogens on bone healing was investigated in a rabbit fracture model. METHODS: Twenty-two New Zealand white rabbits with right tibia fracture were divided into two groups randomly. The plant derived extract of Vitex agnus-castus L. (Verbenaceae) prepared before the study was administered intramuscularly in group 1 and group 2 was chosen as control. Fracture healing was monitored in weekly basis with blood alkaline phosphatase level, radiographs of extremities and 99m-Tc MDP bone scintigraphy. The study was finished at the end of the 3rd week. The extremities including tibial fractures were collected for histological examination. RESULTS: Radiographic evidence of fracture healing obtained on postoperative day seven was superior in group 1 than control group (p<0.01). The 99m-Tc MDP bone scintigraphy uptake ratios on postoperative seventh day showed higher uptake in group 1 than in group 2 (p<0.05). The differences of scintigraphic uptakes in fractured tibias calculated on postoperative seventh day and postoperative 14th in group 1 were higher than group 2 (p=0.04). The histopathologic evaluation performed after sacrification of all rabbits on postoperative 25th day showed no significant difference between both groups. No statistical difference was determined related to the other variables. CONCLUSION: Flavonoids affected positively the early periods of fracture healing mechanism in New Zealand white rabbits. We suggest further studies with phytoestrogens to determine the effects of various dosages and administration ways.
Keywords: Experiment, flavonoids; fracture healing; scintigraphy.