Amaç: Proksimal femur kırıkları yaşlı hastalarda sık görülen yaralanmalardır ve dünya çapında yüksek morbidite ve mortalite ile ilişkilidir. Güncel veriler, 55 yaş üzeri erişkinlerde yaşa-standardize edilmiş kalça kırığı insidansının anlamlı ölçüde arttığını göstermektedir. Bu çalışmada, proksimal femur kırıklarının intramedüller çivileme sonrası klinik tespit başarısı ile ilişkili radyografik stabilite parametrelerini ve hasta/prosedür kaynaklı faktörleri belirlemeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntemler: Bu retrospektif çalışmada, 2012–2024 yılları arasında üçüncü basamak merkezimizde intertrokanterik, peritrokanterik, subtrokanterik veya ters oblik femur kırığı nedeniyle proksimal femoral çivi (PFN) uygulanan ≥35 yaşındaki 373 hasta değerlendirildi. Kırıklar ameliyat öncesinde Evans sistemi ile sınıflandırıldı ve redüksiyon kalitesi standart radyografik Modifiye Baumgaertner kriterlerine göre iyi, orta veya kötü olarak derecelendirildi. Postoperatif dönemde, proksimal lag vidası uç-baş mesafesi (ApLAG1), distal lag vidası uç-baş mesafesi (ApLAG2), ApLAG2-kalkar mesafesi, küçük trokanter-kalkar mesafesi, lateral lag vidası uç-apeks mesafesi (LatTAD) ve normal taraf küçük trokanter-kalkar mesafesi gibi radyografik değişkenler ölçüldü. Klinik sonuçlar başarı veya başarısızlık olarak iki grupta değerlendirildi.
Bulgular: Çalışma grubunun ortalama yaşı 78,06 ± 12,79 yıl olup, %66,5’i kadındı. Hastalara 262 (%70,2) standart PFN, 79 (%21,2) InterTAN PFN ve 32 (%8,6) tek vidalı PFN uygulandı. Genel olarak 359 hasta (%96,2) başarılı fiksasyon elde ederken, 14 hastada (%3,8) başarısızlık gözlendi. Başarı ve başarısızlık grupları arasında radyografik parametreler açısından anlamlı fark bulunmadı. PFN tipi, ApLAG2 ile ilişkili değişkenler dışında radyografik ölçümleri etkilemedi; bu parametrelerde InterTAN ve tek vidalı çiviler standart PFN’den farklı bulundu (p < 0,001). Tek değişkenli analizde yalnızca kötü redüksiyon kalitesinin başarısızlık ile anlamlı ilişkili olduğu saptandı (χ² = 36,298; p < 0,001).
Sonuç: Kırık redüksiyon kalitesi, PFN fiksasyon başarısının tek bağımsız belirleyicisi olarak öne çıkmıştır. Buna karşılık, hasta demografisi, Evans sınıflaması ve implant tasarımı sonuçları anlamlı olarak etkilememiştir. Cerrahların mekanik başarısızlık riskini en aza indirmek için olabildiğince anatomik hizalanma ve stabil implant pozisyonu sağlamaya öncelik vermeleri gerekmektedir.
Anahtar Kelimeler: Proksimal femur kırıkları, Proksimal femoral çivi, Radyolojik değerlendirme, Redüksiyon kalitesi.
Background: Proximal femur fractures are a common injury in elderly patients and are associated with high morbidity and mortality worldwide. Recent data indicate that the age-standardized incidence of hip fractures in adults over 55 years increased significantly. We aimed to identify radiographic stability parameters and patient- or procedure-related factors associated with clinical fixation success following intramedullary nailing of proximal femur fractures.
Methods: In this retrospective study, we evaluated 373 patients aged ≥35 years who underwent proximal femoral nail (PFN) implantation for intertrochanteric, pertrochanteric, subtrochanteric, or reverse-oblique femur fractures at our tertiary center between 2012 and 2024. Fractures were classified preoperatively using the Evans system, and the quality of reduction was graded as good, fair, or poor according to standard radiographic Modified Baumgaertner criteria. Radiographic variables including proximal lag screw tip-head distance (ApLAG1), distal lag screw tip-head distance (ApLAG2), ApLAG2-calcar distance, lesser trochanter-calkar distance, lateral lag screw tip-apex distance (LatTAD), and normal side trochanter lesser-calkar distance were measured postoperatively. Clinical outcomes were divided into two groups as success or failure.
Results: The cohort (mean age 78.06 ± 12.79 years; 66.5 % female) included 262 (70.2 %) standard PFNs, 79 (21.2 %) InterTAN PFNs, and 32 (8.6 %) single-screw PFNs. Overall, 359 patients (96.2 %) had successful fixation and 14 (3.8 %) experienced failure. No significant differences were found in radiographic parameters between success and failure groups. PFN type did not influence radiographic measurements except for ApLAG2-related variables, wherein InterTAN and single-screw nails differed from standard PFNs (p < 0.001). Univariate analysis revealed that only poor reduction quality was significantly associated with failure (χ² = 36.298; p < 0.001).
Conclusion: Quality of fracture reduction emerged as the sole independent predictor of PFN fixation success, whereas patient demographics, Evans classification, and implant design did not significantly affect outcomes. Surgeons should prioritize achieving near-anatomic alignment and stable implant positioning to minimize mechanical failures.
Keywords: Proximal femur fractures, Proximal femoral nail, Radiological assessment, Reduction quality.