AMAÇ: Pelvik enflamatuvar hastalık (PID) ve tubo-ovaryan apse (TOA), infertilite ve kronik pelvik ağrı gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilen önemli jinekolojik enfeksiyonlardır. Bu çalışmanın amacı, PID ve TOA tanılı hastalarda prokalsitonin (PCT) ve diğer enflamatuvar biyobelirteçlerin (C-reaktif protein [CRP], lökosit sayısı [WBC] ve nötrofil-lenfosit oranı [NLR]) tanısal ve prognostik değerini değerlendirmek ve tedavi başarısızlığını öngören faktörleri belirlemektir.
GEREÇ VE YÖNTEM: Ocak 2021-Aralık 2023 tarihleri arasında Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi’nde PID ve TOA tanısı alan 136 hastanın verileri geriye dönük olarak incelendi. Hastaların demografik verileri, klinik bulguları ve laboratuvar sonuçları (PCT, CRP, WBC, NLR) kaydedildi. İstatistiksel analizler NCSS 2007 yazılımı kullanılarak yapıldı.
BULGULAR: Çalışmaya dahil edilen 136 hastanın 103’ü (%75.73) TOA, 33’ü (%24.26) ise PİH (TOA dışı) tanısı aldı. TOA grubunda hastanede yatış süresi, PCT, CRP, WBC ve NLR düzeyleri PID grubuna kıyasla anlamlı olarak daha yüksek bulundu (p<0.05). Multivaryant analizde, TOA için en güçlü prediktörün CRP olduğu belirlendi (p=0.03). TOA tanılı hastaların %53.3’ü cerrahi müdahale geçirdi. Cerrahi uygulanan grupta PCT ve NLR düzeyleri anlamlı derecede daha yüksekti (p<0.05). ROC analizine göre, PCT’nin 0.21 ng/ml eşik değeri ile cerrahi tedavi gereksinimini öngörmede %69.09 duyarlılık ve %64.58 özgüllük gösterdi.
SONUÇ: PCT ve NLR, TOA’nın tanı ve yönetiminde değerli biyobelirteçlerdir. Yüksek PCT ve NLR düzeyleri, cerrahi müdahale gereksinimi ile ilişkilidir. Bu biyobelirteçler ve apse boyutu, tedavi başarısızlığını öngörmede yol gösterici olabilir ve klinik karar alma sürecini destekleyebilir. Ancak, bu bulguların doğrulanması için ileriye dönük çok merkezli çalışmalara ihtiyaç vardır.
BACKGROUND: Pelvic inflammatory disease (PID) and tubo-ovarian abscess (TOA) are significant gynecological infections that can lead to serious complications such as infertility and chronic pelvic pain. This study aimed to evaluate the diagnostic and prognostic value of procalcitonin (PCT) and other inflammatory biomarkers (C-reactive protein [CRP], white blood cell count [WBC], and neutrophil-to-lymphocyte ratio [NLR]) in patients with PID and TOA, and to identify predictors of treatment failure.
METHODS: A retrospective cohort study was conducted on 136 patients diagnosed with PID or TOA at Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu City Hospital between January 2021 and December 2023. Demographic data, clinical findings, and laboratory results (PCT, CRP, WBC, NLR) were collected. Statistical analyses were performed using the Number Cruncher Statistical System (NCSS) 2007 software.
RESULTS: Of the 136 patients, 103 (75.73%) were diagnosed with TOA and 33 (24.26%) with PID without TOA. The TOA group had significantly longer hospital stays and higher levels of PCT, CRP, WBC, and NLR compared to the PID group (p<0.05). Multivariate analysis identified CRP as the most significant predictor of TOA (p=0.03). Among TOA patients, 53.3% required surgical intervention. Patients who underwent surgery had significantly higher PCT and NLR levels (p<0.05). Receiver operating characteristic (ROC) analysis showed that a PCT cut-off value of 0.21 ng/mL predicted the need for surgical treatment with a sensitivity of 69.09% and specificity of 64.58%.
CONCLUSION: Procalcitonin and neutrophil-to-lymphocyte ratio are valuable biomarkers in the diagnosis and management of TOA. Elevated PCT and NLR levels are associated with an increased likelihood of surgical intervention. Together with abscess size, these biomarkers can help predict treatment failure and support clinical decision-making. However, further prospective multicenter studies are necessary to validate these findings.