AMAÇ: Bu çalışmanın amacı, eklem içi kalkaneus kırığında cerrahi tedavinin plantar yük dağılımı restorasyonuna ve klinik sonuçlara etkisini konservatif tedavi ile kıyaslayarak belirlemektir.
GEREÇ VE YÖNTEM: Tek taraflı eklem içi kalkaneus kırığı nedeniyle cerrahi müdahale yapılmış 32 hasta (Grup 1) ve konservatif tedavi edilmiş 28 hasta (Grup 2) çalışmaya alındı. Detaylı statik pedobarografi değerlendirmesi tüm hastalara uygulandı. Plantar yük dağılımı ölçümü; ön ayak maksimum ve ortalama basınç dağılımı, arka ayak maksimum ve ortalama basınç dağılımı ve mediolateral yönde topuk bölgesi basınç dağılımları değerlendirilerek yapıldı. Klinik sonuçlar Amerikan Ortopedik ayak ve ayak bileği derneği (AOFAS) skoru ve görsel analog skala (VAS) ile değerlendirildi. BULGULAR: Ortalama kontakt alanı kırık olan ve sağlam taraflar arasında Grup 1’de farklılık göstermedi fakat grup 2’de her iki taraf arasında anlamlı farklı idi (p=0.009). Yaralanmanın olduğu tarafta ortalama kontakt alanı (p=0.023) ve ön ayak basınçları (p=0.001) grup 1’e kıyasla grup 2’de daha yüksek idi. Grup 2’deki hastalarda kırık taraf arka ayak basıncı sağlam tarafa (p<0.001) ve Grup 1’deki hastaların kırık tarafına (p>0.001) göre anlamlı olarak düşük idi. Grup 2’de anlamlı olarak plantar yükte anterolaterale kayma saptandı (p<0.001). Grup 1 ortalama VAS ve AOFAS skorları grup 2’ye göre anlamlı olarak yüksek saptandı (p<0.001).
TARTIŞMA: Orta dönem sonuçlarda daha iyi plantar yük dağılımı ve klinik skorlar elde edildiğinden eklem içi kalkaneus kırıkları tedavisinde konservatif tedavi yerine cerrahi müdahale tercih edilebilir.
BACKGROUND: This study aims to reveal surgical treatment’s effect on plantar load restoration and clinical outcomes compared to conservative treatment in intra-articular calcaneal fractures.
METHODS: Thirty-two patients (Group 1) who underwent surgery for unilateral intra-articular calcaneal fractures and 28 patients who received conservative treatment (Group 2) were included in the study. Detailed static pedobarography examinations were performed on all patients. Plantar load distribution was evaluated based on the forefoot maximum and mean pressure, hindfoot maximum and mean pressure, and distribution of pressure in the heel area in the mediolateral direction. Clinical results were evaluated with the American orthopedic foot and ankle association (AOFAS) score and visual analog scale (VAS) scores.
RESULTS: While the mean contact area between injured and non-injured sides did not differ in Group 1, there was a significant difference between the two sides in Group 2 (p=0.009). Furthermore, on the injured side, the mean contact area (p=0.023) and forefoot pressures (p<0.001) were significantly higher in Group 2 compared to Group 1. Hindfoot pressure on the injured side was significantly lower in Group 2 compared to the uninjured side (p<0.001) and the injured side in Group 1 (p<0.001). A significant anterolateral shift in plantar load was detected in Group 2 (p<0.001). There was a significant difference between the two groups in terms of mean VAS and AOFAS scores in favor of Group 1 (p<0.001).
CONCLUSION: Surgical treatment of calcaneus intra-articular fractures should be preferred primarily as it provides better clinical results and better plantar load distribution in midterm follow-up.