Introduction: Uncontrolled hemorrhagic shock due to trauma is a life-threatening condition requiring rapid intervention. Every minute in the management of these patients is valuable. In recent years, resuscitative endovascular aortic balloon occlusion (REBOA) has emerged as a valuable tool in emergency and trauma practice, providing additional time for the patient, particularly in cases where surgical hemostasis is delayed.
Case Report: A 62-year-old male patient with no known comorbidities was transported to our tertiary trauma center after receiving 5 minutes of cardiopulmonary resuscitation (CPR) and intubation at an external facility following a high-energy traffic accident. Upon presentation, the patient's blood pressure was 50/20 mmHg and pulse rate was 128 beats/min. He had extensive pelvic trauma, lower extremity trauma, major soft tissue loss, and vascular and bone injuries. He underwent hemostatic resuscitation along with whole-body CT imaging, but cardiac arrest recurred after the imaging. During CPR, simultaneous imaging studies revealed no trauma or bleeding in the brain or thorax. REBOA was planned for the patient. Temporary return of spontaneous circulation (ROSC) was achieved 38 minutes after REBOA. During this period, the patient received a total of 6 units of packed red blood cells, 3 units of fresh frozen plasma, 2 units of cryoprecipitate and calcium replacement. The REBOA procedure was performed by emergency physicians and cardiovascular surgeons who received hands-on training using the REBOA simulation model developed by our team. However, despite achieving a temporary hemodynamic response, the patient could not be stabilized for surgical intervention and was deemed deceased.
Conclusion: In this case, we shared the first REBOA experience of emergency room physicians trained with a locally produced simulation model. We believe that simulation-based training will contribute to physician experience and direct field application in rare or rapidly intervening emergencies.
Giriş: Travmaya bağlı kontrolsüz hemorajik şok, hızlı müdahale gerektiren yaşamı tehdit eden bir durumdur. Bu hastaların yönetimindeki her bir dakika altın değerindedir. Son yıllarda resüsitatif endovasküler aort balon oklüzyonu (REBOA), özellikle cerrahi hemostazın geciktiği durumlarda hastaya ek zaman kazandırarak acil ve travma pratiğinde değerli bir araç olarak öne çıkmaktadır.
Olgu Sunumu: Bilinen ek hastalığı olmayan 62 yaşında erkek hasta, yüksek enerjili bir trafik kazası sonrası götürüldüğü dış merkezde 5 dakika kardiyopulmoner resüsitasyon (KPR) uygulandıktan ve entübe edildikten sonra üçüncü basamak travma merkezimize sevk edilmiştir. Hastanın başvuru anındaki kan basıncı 50/20 mmHg, nabız 128 atım/dakika idi. Hastada geniş pelvik travma, alt ekstremite travması, majör yumuşak doku kaybı, vasküler ve kemik yaralanmaları mevcuttu. Hemostatik resüsitasyonla birlikte tüm vücut tomografi görüntülemesi yapılan hastada görüntüleme sonrasında tekrar kardiyak arrest gelişti. KPR sırasında eş zamanlı görüntüleme tetkikleri de incelenen hastada beyin ve toraks bölgesinde travma ve kanama tespit edilmedi ve hastaya REBOA uygulanması planlandı. REBOA uygulandıktan 38 dakika sonra geçici spontan dolaşım dönüşü (ROSC) sağlandı. Hastaya bu süreçte toplam 6 ünite eritrosit süspansiyonu, 3 ünite taze donmuş plazma, 2 ünite kriyopresipitat ve kalsiyum replasmanı yapıldı. REBOA işlemi, ekibimiz tarafından geliştirilen REBOA simülasyon modeli ile uygulamalı eğitim almış acil tıp hekimleri ve kalp damar cerrahi hekimleri tarafından gerçekleştirildi. Ancak geçici hemodinamik yanıt sağlanmasına rağmen hasta cerrahi müdahale için stabilize edilememiş ve eksitus kabul edilmiştir.
Sonuç: Bu vakada yerel olarak üretilmiş bir simulasyon modeli ile eğitilmiş Acil servis hekimlerinin ilk REBOA deneyimi paylaşıldı. Nadir görülen veya hızlı müdahale edilmesi gereken acil durumlarda simulasyon temelli eğitimlerin hekim deneyimi kazanmasında ve doğrudan saha uygulamasına katkı sağlayacağını düşünmekteyiz.