BACKGROUND: The aim of this study was to investigate the incidence, risk factors, clinical presentation, and management of major vascular injuries during bariatric surgery, with a specific focus on the role of different access methods in abdominal cavity entry.
METHODS: A nationwide survey was conducted among bariatric surgeons to assess the prevalence of major vascular injuries. A questionnaire was distributed to 365 surgeons through WhatsApp groups of two national bariatric surgery societies, with 76 surgeons completing the survey. The study population included general surgeons practicing bariatric surgery, and the questionnaire consisted of 12 questions.
RESULTS: Among the participants, 16.9% reported experiencing a major vascular injury during bariatric surgery. The majority of injuries (75%) occurred at the trocar entrance, with the remaining cases during the dissection phase. Notably, 66.7% of surgeons used optical trocars for access, while 27.8% employed the Veress needle technique. Early detection varied, with 45% identifying the injury immediately and 30% recognizing it within three minutes. Most injuries (52.4%) were repaired laparoscopically, and only three surgeons sought assistance from cardiovascular surgeons.
CONCLUSION: Vascular injuries are infrequent but potentially serious complications in laparoscopic bariatric surgery. Understand-ing their incidence, timely recognition, and proper management are crucial to minimize adverse effects. The findings of this study shed light on the patterns of vascular injuries and the potential role of specific access methods, providing valuable insights for enhancing patient safety in bariatric surgery.
AMAÇ: Bu çalışmanın amacı, bariatrik cerrahide major vasküler yaralanmaların insidansını, risk faktörlerini, klinik sunumunu ve yönetimini araştır-mak; özellikle karın boşluğuna farklı erişim yöntemlerinin rolüne odaklanmaktır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Bariatrik cerrahi uzmanlarının katılımıyla ülke genelinde bir anket çalışması gerçekleştirildi ve major vasküler yaralanmaların yaygınlığı değerlendirildi. İki ulusal bariatrik cerrahi derneğinin WhatsApp grupları aracılığıyla 365 cerraha anket gönderildi ve 76 cerrah anketi ta-mamladı. Çalışma popülasyonu, bariatrik cerrahi uygulayan genel cerrahları içeriyor ve anket 12 sorudan oluşuyordu.
BULGULAR: Katılımcıların %16.9'u bariatrik cerrahi sırasında major vasküler yaralanma yaşadıklarını bildirdi. Yaralanmaların çoğunluğu (%75) trokar girişinde meydana geldi ve geri kalan vakalar diseksiyon aşamasında ortaya çıktı. Önemli bir şekilde, cerrahların %66.7'si erişim için optik trokarlar kullandı, %27.8'i Veress iğne tekniğini uyguladı. Erken tespit oranları farklılık gösterdi; %45'i yaralanmayı hemen fark etti, %30'u ise üç dakika içinde tespit etti. Yaralanmaların çoğu (%52.4) laparoskopik olarak onarıldı ve yalnızca üç cerrah kardiyovasküler cerrahlardan yardım talep etti. SONUÇ: Major vasküler yaralanmalar, laparoskopik bariatrik cerrahide nadir ancak potansiyel olarak ciddi komplikasyonlardır. İnsidanslarını anla-mak, zamanında tanım ve uygun yönetim, olumsuz etkileri en aza indirmek için hayati öneme sahiptir. Bu çalışmanın bulguları, vasküler yaralanmaların desenlerini ve özel erişim yöntemlerinin olası rolünü aydınlatarak bariatrik cerrahide hasta güvenliğini artırmak için değerli görüşler sunmaktadır.