BACKGROUND: Acute appendicitis is a common cause of acute abdominal pain necessitating surgical intervention. While the traditional treatment has been urgent appendectomy, recent studies suggest that an antibiotics-first approach can be safe for uncomplicated cases. Classifying appendicitis into uncomplicated and complicated categories is crucial for guiding treatment decisions and predicting patient outcomes. This study aims to evaluate the distinct imaging findings associated with uncomplicated appendicitis and its complicated subtypes-phlegmonous, gangrenous, and perforated appendicitis—to aid in differential diagnosis.
METHODS: This retrospective observational study was conducted from January 2014 to December 2023 and included 1,250 patients (492 women, 758 men) who underwent an appendectomy with available pathology results. After excluding 56 patients with normal pathology, 52 with non-appendicitis pathologies, and 48 with inaccessible computed tomography (CT) images, 1,094 patients were analyzed. CT images were evaluated for appendiceal diameter, wall thickness, cecal wall thickness, periappendiceal fat stranding, effusion, lymphadenopathy, intraluminal and free periappendiceal air, mucosal hyperenhancement, and the presence of appendicolith.
RESULTS: The diameter of the appendix, along with the presence of periappendiceal air, effusion, and intraluminal appendicolith, were significantly higher in the perforated appendicitis group compared to other groups (p<0.05). Periappendiceal fat stranding, evaluated as a binary variable, did not show significant differences among the groups. Appendiceal wall thickness was higher in the perforated group and lower in the non-perforated gangrenous group compared to the uncomplicated group (p<0.05). No significant correlation was found for mucosal hyperenhancement between the appendicitis subgroups. Intraluminal air, though normal in a healthy appendix, was a specific predictor of complicated appendicitis when combined with other findings.
CONCLUSION: This study provides a detailed analysis of distinct imaging findings associated with uncomplicated and complicated appendicitis. Key differentiators such as appendiceal diameter, periappendiceal air, effusion, and intraluminal appendicolith are crucial for accurate diagnosis. The findings highlight the importance of these parameters in distinguishing various types of appendicitis, offering valuable insights for clinical practice. Future prospective studies and advanced imaging techniques are needed to validate these findings and enhance the diagnosis and management of acute appendicitis and its complications.
AMAÇ: Akut apandisit, cerrahi müdahale gerektiren akut karın ağrısının yaygın bir nedenidir. Geleneksel tedavi acil apendektomi iken, yakın zamanlı çalışmalar, non-komplike vakalar için antibiyotiklerle öncelikli tedavi yaklaşımının güvenli olabileceğini öne sürmektedir. Apandisit vakalarının komplike ve non-komplike olarak sınıflandırılması, tedaviyi yönlendirmek ve sonuçları öngörmek açısından kritik öneme sahiptir. Bu çalışmanın amacı, ayırıcı tanıya yardımcı olmak ve tedaviyi yönlendirmek için komplike (flegmonöz, gangrenöz ve perfore) ve non-komplike apandisitin görüntüleme bulgularını değerlendirmektir.
GEREÇ VE YÖNTEM: Bu retrospektif gözlemsel çalışma Ocak 2014 ile Aralık 2023 tarihleri arasında apendektomi yapılan ve patoloji sonuçları mevcut olan 1250 hastayı (492 kadın, 758 erkek) kapsamaktadır. Normal patolojiye sahip 56 hasta, apandisit dışı patolojilere sahip 52 hasta ve erişilemeyen BT görüntüleri olan 48 hasta dışlandıktan sonra, 1094 hasta değerlendirmeye alındı. BT görüntüleri, apendiks çapı, duvar kalınlığı, çekum duvar kalınlığı, periapendiküler yoğunluk artışı, efüzyon, lenfadenopati, lümen içi ve serbest periapendiküler hava, mukozal kontrastlanma artışı ve apendikolit varlığı açısından değerlendirildi.
BULGULAR: Apendiks çapı, periapendiküler hava, periapendiküler efüzyon ve lümen içi apendikolit varlığı, perfore apandisit grubunda diğer gruplara kıyasla anlamlı olarak daha yüksekti (p<0.05). Periapendiküler yoğunluk artışı, ikili değişken olarak değerlendirildiğinde gruplar arasında anlamlı fark göstermedi. Apendiks duvar kalınlığı, perfore grupta daha yüksek ve non-perfore gangrenöz grupta non-komplike gruba göre daha düşüktü (p<0.05). Mukozal kontrastlanma artışı, apandisit alt grupları arasında anlamlı bir korelasyon göstermedi. Lümen içi hava, sağlıklı bir apendikste normal bir bulgu olmakla birlikte akut apandisitin diğer bulguları ile kombine edildiğinde komplike apandisit için özgül bir belirteç olarak bulundu.
SONUÇ: Bu çalışma, komplike ve non-komplike apandisit ile ilişkili belirgin görüntüleme bulgularının ayrıntılı bir analizini sunmaktadır. Apendiks çapı, periapendiküler hava, periapendiküler efüzyon ve lümen içi apendikolit gibi bulgular ayırıcı tanıda anlamlı bulundu. Bulgular, apandisit türleri arasında ayrım yaparken bu parametrelerin önemini vurgulamakta ve klinik uygulamalar için değerli bilgiler sunmaktadır. Akut apandisit ve komplikasyonlarının tanı ve yönetimini geliştirmek için gelecekte prospektif çalışmalara ve gelişmiş görüntüleme tekniklerine ihtiyaç vardır.