BACKGROUND
We evaluated the results of intertrochanteric hip fractures treated with closed reduction and external fixation (minimally invasive and biological osteosynthesis) in patients with high surgical risk.
METHODS
Twenty-three patients (14 females, 9 males; mean age 74 [65-88]) with intertrochanteric hip fracture classified as group III and IV according to American Society of Anesthesiologists (ASA) criteria were treated with closed reduction and unilateral external fixation under short-term anesthesia. Fourteen fractures were stable (60.8%) and nine were unstable (39.2%). The mean follow-up was 23.8 months (4-58). We evaluated the operation time, hospitalization time, union time, mobilization capacity, complications, and mortality rates.
RESULTS
The mean duration of operation was 25 minutes (15-40), mean duration of hospital stay 4 days (2-9) and average union time 13 weeks. Five patients (21.7%) died due to additional health problems in the first six months after surgery. Superficial pin tract infection occurred in 11 cases (47.8%). There was no implant failure. In the last follow up, an average 5° varus (range: 0-8°) and 1 cm shortening (range: 0-3) in stable fractures and an average 15° varus (range: 8-20º) and 3 cm shortening (range: 2-5) in unstable fractures were determined.
CONCLUSION
The treatment of intertrochanteric hip fractures with closed reduction and external fixation is an easy, effective and safe biological fixation method with minimal damage to surrounding tissues, especially in patients with high surgical risk.
AMAÇ
Çalışmamızda, yüksek riskli olgulardaki intertrokanterik kırıkların tedavisinde, minimal invaziv ve biyolojik osteosentez yöntemi olan kapalı redüksiyon ve eksternal fiksatör uygulamasının sonuçları değerlendirildi.
GEREÇ VE YÖNTEM
İntertrokanterik kırığı olan yüksek riskli (ASA 3-4) 23 olguya (14 kadın, 9 erkek ortalama yaş: 74; dağılım: 65-88 yaş) kısa süreli anestezi altında kapalı redüksiyon ve unilateral eksternal fiksatör uygulandı. Kırıkların 14’ü stabil (%60,8), 9’u (%39,2) stabil değildi. İzlem süresi ortalama 23,8 ay (dağılım, 4-58 ay) olan olgularda; ameliyat ve hastanede yatış süreleri, kırık kaynama zamanı, mobilizasyon kapasiteleri, komplikasyonlar ve mortalite oranları değerlendirildi.
BULGULAR
Ameliyat süresi ortalama 25 dk (dağılım, 15-40 dk), hastanede kalış süresi ortalama 4 gün (dağılım, 2-9 gün) olup kaynama süresi ortalama 13 hafta (dağılım, 11-16 hafta) idi. Ameliyat sonrası ilk altı ayda 5 olgu (%21,7) ek sağlık sorunları nedeniyle öldü. Olguların 11’inde (%47,8) yüzeyel çivi dibi enfeksiyonu gelişti. Materyel yetersizliği hiçbir olguda gelişmedi. Son izlemde stabil kırıklarda ortalama 5º varus (dağılım, 0-8º), 1 cm kısalık (dağılım, 0-3 cm), stabil olmayan kırıklarda ise ortalama 15º varus (dağılım, 8º-20º) ve 3 cm kısalık (dağılım, 2-5 cm) tespit edildi.
SONUÇ
İntertrokanterik kırıkların tedavisinde çevre dokuya oldukça az hasar vererek kırık kaynamasını temin eden, uygulaması kolay, etkili ve güvenli biyolojik tespit yöntemi olan kapalı redüksiyon ve eksternal fiksatör uygulaması, özellikle yüksek riskli olgularda tercih edilebilir.