BACKGROUND: We developed a hospital-based cardiopulmonary resuscitation (CPR) training model focused on the target population (family members of patients with potential risks for cardiac arrest) and compared the outcome of CPR training between target and non-target populations for validity.
METHODS: Family members of patients in training were divided into three groups on the basis of patients’ diseases, as follows: 1) the cardio-specific (CS) risk group, including family members of patients with cardiac disease at risk of cardiac arrest; 2) the cardiovascular (CV) risk group, including family members of patients with risk factors for cardiovascular disease; and 3) the no-risk group. Pre- and post-training surveys and skill tests as well as a post-training 3-month telephone survey were conducted. Educational outcomes were analyzed.
RESULTS: A total of 203 family members were enrolled into 21 CPR training classes. The CS group (n=88) included elderly persons and housewives with a lower level of education compared with the CV (n=79) and no-risk groups (n=36). The CS group was motivated by healthcare professionals and participated in the training course. The CS, CV, and no-risk groups showed improvements in knowledge, willingness to perform CPR, and skills. Despite the older age and lower level of education in the CS group, the effects of education were similar to those in the other groups. A high rate of response and secondary propagation of CPR training were observed in the CS group.
CONCLUSION: Family members of patients with heart disease could be an appropriate target population for CPR training, particularly in terms of recruitment and secondary propagation. Targeted intervention may be an effective training strategy to improve bystander CPR rates.
AMAÇ: Hedef popülasyona (ani kalp durması yönünden potansiyel riskleri taşıyan hastaların aile üyeleri) yönelik hastane merkezli bir kardiyopulmoner resüsitasyon eğitim modeli geliştirilmiş olup, geçerli kılmak amacıyla hedef popülasyon ile hedef dışında kalan popülasyon arasında CPR eğitim sonuçlarını karşılaştırdık.
GEREÇ VE YÖNTEM: Hastaların eğitim sürecindeki aile üyeleri hastanın rahatsızlığına bağlı olarak üç gruba ayrılmıştır: 1) ani kalp durması riski taşıyan kalp hastalarının aile üyelerinin dahil edildiği kardiyak (CS) risk grubu; 2) kardiyovasküler hastalık yönünden risk faktörlerini taşıyan hastaların aile üyelerinin dahil edildiği kardiyovasküler (CV) risk grubu; ve 3) risk taşımayan grup. Eğitim öncesi ve eğitim sonrası anketler ve beceri testleri ile eğitim sonrasında 3 ay süreyle telefon üzerinden gerçekleştirilen bir anket uygulanmıştır. Eğitime ilişkin sonuçlar değerlendirilmiştir.
BULGULAR: Toplam 203 aile üyesinin, 21 ayrı CPR eğitim sınıfına kaydı gerçekleştirilmiştir. CV grubuyla (n=79) ve risk taşımayan grupla (n=36) kıyaslandığında CS grubunda (n=88) eğitim düzeyi daha düşük olan ev hanımları ve yaşlı bireyler yer almıştır. CS grubu, sağlık uzmanları tarafından motive edilerek eğitime katılmıştır. CS, CV ve risk taşımayan gruplarda bilgi, CPR gerçekleştirme konusundaki isteklilik ve beceriler yönünden ilerleme olduğu kaydedilmiştir. CS grubunda yaşlı bireylere ve eğitim düzeyinin düşük olmasına rağmen, eğitimin katkısı diğer gruplardaki kişilerle benzerlik göstermiştir. CS grubunda, CPR eğitiminin getirdiği ilave yararlar ve yüksek yanıt oranı gözlenmiştir.
TARTIŞMA: Kalp rahatsızlığı olan hastaların aile üyeleri, özellikle iyileşme ve ilave yararlar açısından CPR eğitimi için uygun bir hedef popülasyon teşkil edebilmektedir. Hedefe yönelik uygulamalar, CPR işlemini gerçekleştirecek olan üçüncü kişilerin sayısını artırmak amacıyla etkili bir eğitim stratejisi olabilmektedir.