BACKGROUND: In this study, it was aimed to evaluate the patients who underwent cable plate fixation due to a Vancouver-type B1 periprosthetic femur fracture and their clinical results.
METHODS: Vancouver-type B1 patients who were operated on for periprosthetic fractures between 2014 and 2019 were investi-gated. Age, gender, body mass index (BMI), follow-up time, operation time, bleeding amount, non-union fracture, last surgery before fracture, the time between previous surgery and fracture, implant survival, patient survival, and complications were recorded. In addi-tion, the postoperative clinical functions of these patients were compared.
RESULTS: 23 patients who met the study criteria (Vancouver type B1 fracture) were identified. The mean age of the patients was 60 (49–76) years, the mean BMI was 26.3 (17.5–40.7), and the postoperative mean follow-up period was 14 (6–36) months. Considering the gender distribution, there were 5 (22%) men and 18 (78%) women. The mean time between the last surgery before the fracture and the fracture was 6 months (0–30). While the mean operation time was 95 min (60–180), the average amount of bleeding was 310 mL (150–600). Functional evaluations of patients: In total, five patients had decreased ambulatory abilities after surgery. Nonunion was observed in 2 patients during the follow-ups, and these patients underwent open surgery for treatment.
CONCLUSION: Cable and locking plate applications are successful in Vancouver type B1 fractures, which are one of the most common forms of periprosthetic fractures. In this technique, the duration of the operation can be shortened under ideal conditions, and the need for blood and blood products is reduced as blood loss is reduced. If there is a complication, you still have the chance to treat it with the option of revision arthroplasty.
AMAÇ: Bu çalışmada Vancouver tip B1 periprostetik femur kırığı nedeniyle kablo plak fiksasyonu yapılan hastaları ve klinik sonuçlarını değerlendirilmesi amaçlandı.
GEREÇ VE YÖNTEM: 2014-2019 yılları arasında periprostetik kırık nedeniyle opere edilen vancouver tip B1 hastaları araştırıldı. Hastaların; yaşı, cinsiyeti, vücut kitle indeksi, takip süresi, ameliyat süresi, kanama miktarı, non-union oranları, periprostetik kırık öncesi son ameliyatları, son ameliyat ile periprostetik kırk arası geçen süre, implant sağ kalımı, hasta sağ kalımı ve komplikasyonları kaydedildi. Ayrıca bu hastaların postoperatif klinik fonksiyonlarını da karşılaştırıldı.
BULGULAR: Çalışma kriterlerini (Vancouver tip B1 kırığı) karşılayan 23 hasta belirlendi. Hastaların yaş ortalaması 60 (49-76), ortalama vücut kitle indeksi 26.3 (17.5-40.7) ve ameliyat sonrası ortalama takip süresi 14 (6-36) aydı. Cinsiyet dağılımına bakıldığında 5 (%22) erkek ve 18 (%78) kadındı. Kırık öncesi son ameliyat ile kırık arasındaki ortalama süre 6 ay (0-30) idi. Ameliyat süresi ortalama 95 dakika (60-180) iken kanama miktarı ortalama 310 ml (150-600) idi. Hastaların fonksiyonel değerlendirmeleri; Toplamda beş hastada ameliyattan sonra ambulatuar yetenekleri azalmıştı. Takiplerde 2 hastada non-union gözlendi ve bu hastalara tedavi için açık cerrahi uygulandı.
SONUÇ: Periprostetik kırıkların en sık görülen formlarından biri olan Vancouver B1 tipi kırıklarda kablo ve kilitli plak uygulamaları başarılıdır. Ame-liyat süresinin kısa olması ve kan kaybının az olması gibi nedenlerle öne çıkan bu tedavi yönteminde komplikasyon durumunda revizyon artroplasti seçeneği devam etmektedir.