BACKGROUND: Intussusception is the most common cause of intestinal obstruction between 6 months and 36 months of age. There is no defined etiology in at least 75–90% of patients. Recurrent intussusception occurs in 5–16% of all intussusceptions and the treatment strategy is controversial in this patient group. The treatment of continued recurrent intussusception is a challenging problem when no lead point is revealed despite recurrence.
METHODS: We aimed to review our 10 years of experience in recurrent intussusception and describe a new operative technique for recurrent intussusception cases without any lead points.
RESULTS: We, retrospectively, reviewed the data of patients with recurrent intussusception in our referral pediatric surgery clinic between 2007 and 2017. Ultrasound-guided hydrostatic reduction (UGHR) was performed on all patients. Surgery was performed on those patients who had findings of acute abdomen and complete intestinal obstruction or two failed attempts of UGHR for diagnos-tic purposes if a pathologic lead point was suspected based on patient findings and age. Laparoscopy or laparotomy was performed according to surgeon preference and experience. A total of 87 UGHRs were performed. Thirty-three patients were admitted to our clinic due to recurrent intussusception. The mean age was 12.75±14.14 (6–84) months, and 19 were male and 14 were female. Abdominal pain, agitation, and vomiting were common symptoms. UGHR was performed on all 33 patients on at least two different occasions. The time between the first and second UGHR treatments was 42.6±186.19 (0–899) days. The success rate of the second UGHR was 27 out of 33 patients (81.8%). Surgery was performed on six patients. Laparoscopy-assisted ileal folding and fixation to the cecal wall was performed on one patient with recurrent intussusceptions. Appendectomy was performed first, and then, ileal folding with cecal fixation was performed using 4/0 polyglactin sutures. The sutures were placed between the serosal layers of the adjacent terminal ileal loops and the cecal wall.
CONCLUSION: Surgeons should try to find permanent solutions for patients with multiple recurrent intussusceptions that are resistant to treatment. Surgical excision of the lead point will help prevent recurrent intussusception. Satisfactory results can also be obtained by UGHR even in patients with recurrences. Laparoscopy is helpful in diagnosis, detection of lead points, and treatment of irreducible intussusception. This new operative technique can be satisfactory for recurrent intussusceptions without any lead points.
AMAÇ: İnvajinasyon, 6 ay ile 36 ay arasında en sık görülen intestinal obstrüksiyon nedenidir. Hastaların %75–90’ında tanımlanmış bir etiyoloji yoktur. Tüm invajinasyonların %5–16’sında tekrarlayan invajinasyon görülür ve bu hasta grubunda tedavi stratejisi tartışmalıdır. Tekrarlayan invajinasyonun tedavisi, herhangi bir lead point bulunamadığında zorlu bir problemdir.
GEREÇ VE YÖNTEM: Tekrarlayan invajinasyondaki 10 yıllık deneyimimizi gözden geçirmeyi ve herhangi lead point olmayan tekrarlayan invajinasyon olguları için yeni bir ameliyat tekniği tanımlamayı amaçladık.
BULGULAR: 2007–2017 yılları arasında çocuk cerrahisi kliniğimizde tekrarlayan invajinasyonlu hastaların verilerini geriye dönük olarak inceledik. Tüm hastalara ultrason eşliğinde hidrostatik redüksiyon (UGHR) uygulandı. Akut karın ve tam bağırsak tıkanıklığı bulguları olan veya tanı amaçlı iki başarısız UGHR girişimi olan hastalara, bulgulara ve yaşına göre patolojik bir lead pointten şüpheleniliyorsa cerrahi uygulandı. Cerrahın tercihi ve tecrübesine göre laparoskopi veya laparotomi uygulandı. Toplam 87 UGHR gerçekleştirildi. Otuz üç hasta tekrarlayan invajinasyon nedeniyle kliniğimize başvurdu. Yaş ortalaması 12.75±14.14 (6–84) ay olup, 19’u erkek, 14’ü kadındı. Karın ağrısı, ajitasyon ve kusma yaygın semptomlardı. Otuz üç hastanın tamamına en az iki farklı durumda UGHR uygulandı. Birinci ve ikinci UGHR tedavileri arasındaki süre 42.6±186.19 (0–899) gündü. İkinci UGHR’nin başarı oranı 33 hastadan 27’si (%81.8) idi. Tekrarlayan invajinasyonları olan bir hastaya laparoskopi yardımlı ileal katlama ve çekum duvarına fiksasyon uygulandı. Önce apendektomi, ardından 4/0 poliglaktin sütürlerle çekal fiksasyon ile ileal katlama yapıldı. Dikişler, komşu terminal ileal ansların serozal tabakaları ile çekal duvar arasına yerleştirildi.
TARTIŞMA: Tedaviye dirençli çoklu tekrarlayan invajinasyonları olan hastalarda kalıcı çözümler bulmaya çalışılmalıdır. Lead pointin cerrahi olarak çıkarılması, tekrarlayan invajinasyonu önlemeye yardımcı olacaktır. Yineleyen hastalarda bile ultrason eşliğinde hidrostatik redüksiyon ile tatmin edici sonuçlar elde edilebilir. Laparoskopi, tekrarlayan invajinasyonun tanısında, lead point saptanmasında ve tedavisinde yardımcıdır. Bu yeni ameliyat tekniği, herhangi bir lead point olmayan tekrarlayan invajinasyonlar için tatmin edici olabilir.