BACKGROUND: In proximal humerus fractures, loss of reduction can occur following surgical fixation. The factors that affect loss of reduction in cases treated with locking plates as well as their relationship with the degree of loss of reduction were investigated in this study.
METHODS: The study included 48 patients who underwent surgical treatment with a locking plate for a displaced proximal humerus fracture and experienced loss of reduction during follow-up. According to the degree of reduction loss, patients were divided into two groups as low grade and severe loss of reduction. The following parameters were investigated: Head-neck angle, loss of head height, degree of medial support displacement, screw penetration, implant-to-screw ratio, graft use, calcar screw application for medial sup-port, delayed union/nonunion, arthrosis, and avascular necrosis findings.
RESULTS: In the early period, in Group I (n=27) and Group II (n=21) patients, the mean head-neck angle was 133°±9.9° (118°–141°) and 131°±11.2° (114°–143°), the distance between the head-plate end points was 8.08±2.8 mm and 11.5±3.1 mm, and the displace-ment between the medial support fracture fragment was 1.19±0.9 mm and 1.69±1.8 mm, respectively. Furthermore, in the late period, the mean head-neck angle was 120°±11.8° (106°–136°) and 112°±13.1° (98°–120°), the distance between the head-plate end points was 5.6±3.2 mm and 6.3±3.3 mm, and the displacement between the medial support fracture fragment was 2.79±1.9 mm and was 6.79±1.9 mm in Group I and Group II patients, respectively. While there was a significant relationship between the amount of medial displacement and changes in neck-shaft angle (p=0.0313) and humeral head height (p=0.0272), there was no significant relationship between the groups in terms of screw ratios, fracture type, and age.
CONCLUSION: Many factors influence loss of reduction in proximal humerus fractures after surgical treatment with a locking plate. Supporting the medial region is particularly critical for maintaining reduction in the post-operative period. Furthermore, a relationship was revealed between the amount of medial displacement and the values of head-neck angle and head height.
AMAÇ: Proksimal humerus kırıklarında cerrahi tespit sonrası redüksiyon kaybı meydana gelebilmektedir. Bu çalışmada, kilitli plak ile tedavi edilen olgularda redüksiyon kaybında etkili faktörler ve redüksiyon kaybı derecesi ile ilişkisi analiz edildi.
GEREÇ VE YÖNTEM: Deplase proksimal humerus kırığı nedeniyle kilitli plak ile cerrahi tedavi uygulanan ve takiplerde redüksiyon kaybı meydana gelen 48 olgu çalışmaya alındı. Hastalar redüksiyon kaybı derecelerine göre iki gruba ayrıldı. Erken ve geç dönem baş boyun açısı, baş yükseklik kaybı, medial destek deplasman miktarı, vida penetrasyonu, implant-vida oranı, greft kullanımı, medial destek kalkar vida uygulanımı, kaynama gecikmesi/kaynamama, artroz ve AVN bulguları incelendi.
BULGULAR: Erken dönem baş-boyun açısı Grup I (n=27) hastalarda ortalama 133°±9.9 (118°–141°), baş-plak uç nokta arası mesafe 8.08±2.8 mm, medial destek kırık fragman arası deplasman 1.19±0.9 mm iken geç dönem baş-boyun açısı ortalama 120°±11.8 (106°–136°), baş-plak uç nokta arası mesafe 5.6±3.2 mm, medial destek kırık fragman arası deplasman 2.79±1.9 mm olarak bulundu. Grup II (n=21) hastalarda erken dö-nem baş-boyun açısı ortalama 131±11.2 (114°–143°), baş-plak uç nokta arası mesafe 11.5±3.1 mm, medial destek kırık fragman arası deplasman 1.69±1.8 mm iken geç dönem baş-boyu açısı ortalama 112°±13.1 (98°–120°), baş-plak uç nokta arası mesafe 6.3±3.3 mm, medial destek kırık fragman arası deplasman 6.79±1.9 mm olarak bulundu. Medial yer değiştirme miktarı ile NSA (p=0.0313) ve HHH’deki (p=0.0272) değişiklikler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki görülürken gruplar arasında kullanılan vida oranları, kırık tipi ve yaş ile anlamlı ilişki görülmedi. TARTIŞMA: Proksimal humerus kırıklarında kilitli plak ile cerrahi tedavi sonrası redüksiyon kaybında birçok faktör etkili olmaktadır. Özellikle medial bölge desteğinin sağlanması ameliyat sonrası dönemde redüksiyon devamlılığı için önemli olup medial deplasman miktarı ile baş-boyun açısı ve baş yükseklik değerleri arasında ilişki olduğu görülmüştür.