BACKGROUND: In this study, we aimed to compare a 4-mm lag screw and Kirschner wire technique versus a 4-mm lag screw and Kirschner wire (K-wire) technique with additional miniplate fixation for the treatment of medial malleolar fractures.
METHODS: A total of 23 patients who were diagnosed with isolated fractures of the medial malleolus and operated in our center were retrospectively analyzed. The patients were divided into two groups: Group A, medial malleolar fracture fixed with a 4-mm cannulated screw and a K-wire (n=11) and Group B, a 4-mm cannulated screw and K-wire used for fixation with miniplate fixation for extra stability (n=12). Clinical outcomes were assessed using the American Orthopaedic Foot and Ankle Society (AOFAS) Ankle-Hindfoot Score at 2, 6, 12, and 24 months postoperatively. At 12–24 months, the presence of pain and tenderness in the medial malleolus with palpation was evaluated using the visual analog scale (VAS) pain scores.
RESULTS: The mean time to union was 2.23±0.56 (range, 1.8–2.9) months in Group A and 2.46±0.45 (range, 1.9–3.1) months in Group B, indicating no statistically significant difference between the two groups (p>0.05). The mean AOFAS score at 2 months postoperatively was 60.40±7.78 (range, 46–79) in Group A and 73.60±10.80 (range, 53–87) in Group B, indicating a statistically significant difference between the groups (p<0.01). However, there was no statistically significant difference in the mean AOFAS scores at 6 and 12 months between the groups (p>0.05). The mean VAS pain scores at 12–24 months postoperatively did not significantly differ between the groups (p>0.05).
CONCLUSION: Our study results suggest that the treatment of medial malleolar fractures with a cannulated screw and K-wire with additional stabilization using a miniplate ensures favorable early outcomes with early return to daily living activities. However, both techniques have similar outcomes in the mid-term.
AMAÇ: Cerrahi tedavi yapılan izole medial malleol kırıklarında kanüllü vida, Kirschner teli fiksasyonu ile beraber mini plak vida kombinasyonunu değerlendirmektir.
GEREÇ VE YÖNTEM: A grubunda medial malleol kırığı 4 mm kanülle vida ve Kirschner teli ile fikse edilmiş grup, B grubunda ise medial malleol kırığı 4 mm kanüllü vida ve Kirschner teli ile fikse edilen ve ekstra stabilite için mini plak ile fiksasyon yapılan gruptur. AOFAS skorlaması ameliyat sonrası 2, 6 ve 12. ayda alınan skorlar göz önüne alındı. Medial malleol üzerinde palpasyonla hassasiyet ameliyat sonrası 12. ayda VAS of pain skalası ile değerlendirildi.
BULGULAR: İndependent t samples teste göre A ve B grubu arasında istatistiksel anlamlı bir fark vardır (p<0.05). Ameliyat sonrası altıncı ayda A grubu ile B grubu arasında independent t samples teste göre istatistiksel olarak anlamlı fark yoktur (p=0.27). Ameliyat sonrası 6, 12 ve 24. ayda A grubu ile B grubu arasında independent t samples teste göre istatistiksel olarak anlamlı fark yoktur. İki grup arasında VAS of pain skorunda Fisher’s exact testine göre istatisksel olarak anlamlı fark bulunamadı.
TARTIŞMA: Medial malleol kırıklarında kanulle vida, K-teli ile primer tespit edilen miniplak ile ek stabilte sağlanan olgularda erken dönem sonuçları ve erken dönemde günlük hayata dönüş sadece kanülle vida ve K-teli yapılan olgulara göre daha iyi ve hızlıdır. Orta dönemde iki teknik arasında anlamlı bir fark yoktur.