BACKGROUND: Shock index (SI) is defined as the ratio of heart rate to systolic blood pressure and is a feasible and reliable tool to assess patients’ circulatory status in emergency conditions. Its efficiency was shown in hemorrhagic shock, sepsis, trauma, and emergency triages. This study was planned to evaluate predictive ability of SI on 28-day survival of intensive care unit (ICU) admitted emergency surgery (eSurg) patients.
METHODS: The study was conducted in a 20-bed capacity ICU of a University Hospital. Medical records of patients who were admitted to ICU after an eSurg between January 1, 2017, and December 31, 2019, were retrospectively scanned. Patients with age <18 and >90, elective surgeries, no written consents, missing data, and lost to follow-up were excluded from the study. Patients age, gender, surgery type, associated medical comorbidity, ICU mechanic ventilatory (MV) length, length of stay (LOS), and 28-day survival status were recorded. Selected pre-operative (pre-op) and post-operative (post-op) laboratory parameters (hemoglobin [Hb], platelet count, international normalized ratio [INR], and pH) were collected, sequential organ failure assessment and SI scores were calculated. Data were statistically processed with 95% confidence interval and p<0.05 significance in relation to survival.
RESULTS: Patient survival rate was 95%. Abdominal and gastrointestinal surgeries constituted 47% of the cases. The most frequent comorbidities were cardiovascular and pulmonary diseases. In statistical analyses, neither surgery type nor associated medical con-dition was related to patient outcome. The mean LOS was 2.3 days. The mean MV length was about 23 h and significantly shorter in survived patients (p<0.001, t=−7.5). The higher post-op Hb levels were related to the higher survival (p=0.020, t=2.4). Post-op higher INR levels were found as a negative prognostic factor for survival (p=0.025, t=−2.3). Both pre-op and post-op pH levels were significantly related to patient survival (p=0.001, t=1.9 and p<0.001, t=7.1). The lower post-op SI scores were predictive to the shorter MV lengths (p=0.010, t=1.9). A significant relation was presented between lower pre-op and especially post-op SI scores and patients’ survival (p=0.001, t=−1.6 and p=0.001, t=−2.9).
CONCLUSION: This study presented that SI scores successfully predicted patients’ survival in ICU admitted eSurg patients. We believe that the SI forgotten in the dusty shelves of the literature does not get the importance it deserves. SI is a simplistic, reliable, and highly cost-effective assessment tool. Larger prospective RCTs should be planned to assess feasibility and reliability of SI in different patient populations.
AMAÇ: Kalp hızının sistolik kan basıncına oranı olarak tanımlanan “şok indeksi”, acil durumlardaki hastaların dolaşım yetersizliğine işaret eden basit ve güvenilir bir göstergedir. Hemorajik şok, sepsis, travma ve acil triajda etkinliği gösterilmiştir. Bu çalışma, şok indeksinin acil cerrahi sonrası yoğun bakıma yatan hastalarda 28 günlük sağ kalımı öngörebilme kabiliyetini incelemek amacıyla planlanmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışma bir üniversite hastanesinin 20 yataklı yoğun bakım kliniğinde yürütüldü. 1 Ocak 2017–31 Aralık 2019 tarihleri ara-sında, acil cerrahi sonrası yoğun bakıma yatan hastaların kayıtları geriye dönük olarak tarandı. Yaşı <18 ve >90 olanlar, elektif cerrahiler, verilerinin kullanımı için yazılı onamı bulunmayanlar, verileri veya takibi eksik olan hastalar çalışma dışı tutuldu. Hastaların yaşı, cinsiyeti, cerrahi türü, eşlik eden medikal durumları, yoğun bakım mekanik ventilatör süreleri, yatış süreleri ve 28 günlük sağ kalımları kaydedildi. Seçilmiş ameliyat öncesi ve sonrası laboratuvar parametreleri (Hb, PLT, INR, pH) toplandı, SOFA skor ve şok indeksleri hesaplandı. Veriler sağ kalım ile ilişkileri açısından, %95 güven aralığı ve p<0.05 anlamlılık düzeyleri kullanılarak, istatistiksel olarak karşılaştırıldı.
BULGULAR: Hastaların sağ kalım oranı %95 idi. Abdominal and gastrointestinal cerrahiler olguların %47’sini oluşturmaktaydı. En sık eşlik eden tıbbi durumlar kardiyovasküler ve pulmoner hastalıklardı. İstatistiksel analizlerde, cerrahi türü veya eşlik eden tıbbi hastalıkların sonlanım üzerine bir etkisi gösterilmedi. Hastaların ortalama yatış süresi 2.3 gündü. Ortalama mekanik ventilatör süresi 23 saat olup, sağ kalan hastalarda bu süre belirgin olarak daha kısaydı (p<0.001, t=-7.5). Ameliyat sonrası yüksek Hb düzeyleri sağ kalım ile ilişkiliydi (p=0.020, t=2.4). Ameliyat sonrası INR yüksekliği sağ kalım için negatif bir belirteçti (p=0.025, t=-2.3). Hem ameliyat öncesi hem de sonrası pH düzeyleri önemli ölçüde sağ kalım belirleyi-cisiydi (p=0.001, t=1.9 ve p<0.001, t=7.1). Ameliyat sonrası şok indeksi değerlerinin düşük olması mekanik ventilatör süresinin kısa olacağına işaret etmekteydi (p=0.010, t=1.9). Şok indeksinin Ameliyat öncesi ve özellikle de ameliyat sonrası dönemde düşük olması ile sağ kalım arasında belirgin bir ilişki gösterildi (p=0.001, t=-1.6 ve p=0.001, t=-2.9).
TARTIŞMA: Bu çalışma, yoğun bakıma yatan acil cerrahi hastaların “şok indeksi” değerlerinin hasta sağ kalımını öngörmede oldukça başarılı olduğunu ortaya koymaktadır. Biz, literatürün tozlu raflarında unutulmuş olan “şok indeksinin” hak ettiği önemi göremediğine inanmaktayız. Şok indeksi basit, kullanışlı, güvenilir ve maliyet etkinliği oldukça yüksek bir değerlendirme yöntemidir. Farklı hasta gruplarında şok indeksinin uygulanabilirliğini ve güvenilirliğini değerlendirecek, daha geniş, ileriye yönelik randomize kontrollü çalışmaların planlanmasına ihtiyaç vardır.